top of page
AutorenbildKlinik Psikolog MELDA TOTİK

PANİK BOZUKLUK

Aktualisiert: 25. Okt.






PANİK BOZUKLUK


PANİK ATAK NEDİR VE NASIL MEYDANA GELİR?



Panik atak tek başına ruhsal bir rahatsızlık, bozukluk veya tanı değildir. Duygusal, bedensel ve zihinsel birtakım belirtilerin bir küme halinde, yoğun bir şekilde ortaya çıktığı bir korku veya sıkıntı nöbetidir. Panik bozukluk ise bir ruhsal rahatsızlık tipidir. Eğer panik ataklar sık tekrarlanmaya başlamışsa ve panik atak geçirmediğiniz ara dönemlerde “Ya atak geçirirsem” , “Ya ataklar sırasında kontrolümü yitirirsem, çıldırırsam, delirirsem” , “Ya kalp krizi geçirirsem” gibi endişeler duyuyorsanız veya ataklar yüzünden yaşam stilinizi değiştirirseniz, belli faaliyetlerden, yerlerden kaçınmalarınız başlamışsa, örneğin seyahat etmekten, evde yalnız kalmaktan, kaçınmalarınız varsa o zaman artık bu durum panik bozukluk dediğimiz ruhsal bozukluk halini almış demektir.


Özetle panik atak geçirmiş olmak, tek başına kişinin ruhsal bir rahatsızlık tanısı alması için yeterli değildir. Panik atak pek çok ruhsal rahatsızlıkta veya doğal hayatın içindeki durumlarda hemen herkesin bazen nadir bazen de ara sıra yaşayabileceği olaylardır. Her insanda görülebilir. Panik bozukluk ise içinde panik atakların yer aldığı bir ruhsal rahatsızlıktır. Kısaca panik bozukluğa panik atak fobisi de diyebiliriz. Çünkü her an panik atak geçirmekten endişe ve aşırı korku duyarsınız, bu yüzden de hayatınızı kısıtlarsınız.


Panik Atak, ortada herhangi bir tehlike unsuru veya uyaran olmamasına rağmen, endişe ve yoğun korku ataklarıyla aniden ortaya çıkan, hızlı nefes alıp verme, kalp çarpıntısı ve terleme gibi semptomlar gösteren bir durumdur. Panik atak esnasında aynı zamanda terleme, göğüs sıkışması, nefes darlığı, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi yaygın fiziksel belirtiler görülür.


Panik Atak, birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içinde şiddeti en yoğun düzeye çıkar; çoğu zaman 10-30 dakika (seyrek olarak da 1 saate kadar) devam ettikten sonra kendiliğinden geçer. Panik atak geçiren kişiler, kontrolünü kaybedeceklerini veya kalp krizi geçireceklerini düşünebilirler.


Panik atakların en önemli özelliklerinden biri, beklenmedik bir şekilde aniden gelişmeleri ve hızlı bir şekilde yoğunlaşmalarıdır. Zihinde yaratılan hayali bir tehdit ve tehlikeye karşı duyulan şiddetli korku ataklarıdır. Tehdit edici olmayan durumlara karşı gelişen, sebebi belli olup bazen de sebepsiz ortaya çıkan, kalp krizi hissiyle benzer, ani ve güçlü ruhsal-fiziksel ataklar olan panik atak, kişiye kalp krizi yaşadığını hissettirerek daha ileri boyutlarda ölebileceğini bile düşündürür. Panik ataklar tekrarlayıcı hale geldiğinde, panik bozukluk olarak adlandırılır.


Panik atak belirtileri :


  • Çarpıntı

  • Göğüs ağrısı

  • Nefes darlığı

  • Baş dönmesi, sersemlik, bayılacak gibi olma

  • Terleme veya üşüme, ateş basması

  • Mide Bulantısı

  • Uyuşma ve karıncalanma

  • Titreme

  • Çıldırma ve kontrolü yitirme korkusu

  • Ölüm korkusu


    ** Panik Atakta bu belirtilerden en az  4 ya da daha fazlası bulunur.



Panik Bozukluk Neden Olur?


Birçok psikolojik bozukluk gibi panik bozukluğun da kesin olarak nedeni bilinmemektedir. Buna rağmen birçok bozuklukta olduğu gibi panik bozukluğun nedenlerini şu şekilde olabilir:


1. Psikolojik Faktörler


-Panik atak, hayatta kalma iç güdüsüyle ortaya çıkarak bu duygunun beyinden vücuda yanlış alarmlar göndermesi sebebiyle ortaya çıkar. Panik ataklarda ölmek, çıldırmak ve kontrolü kaybetmekten korkma gibi semptomlar panik atağın bilişsel yönünü ortaya koyar. Aşırı yorgunluk, fazla kafein tüketimi ya da heyecandan oluşan çarpıntıları felaketleştirip bir kalp krizine yoran kişilerde panik atak gerçekleşmektedir. Panik atak hastaları bedensel duyumlarını sürekli taramaya çalışır ve panik atak ile uyumlu olan duyumları daha kolay algılar. Bu algı da panik atağın oluşmasını sağlar.


2.Stres ve Travma


Travmatik olaylar da panik atakların nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Çocuklukta yaşanan travmalar, istismar, ani kayıplar veya ciddi kazalar gibi travmatik deneyimler, bireyin gelecekte panik atak geçirme riskini artırabilir. Bu tür olaylar, beyin kimyasını ve stresle başa çıkma yeteneğini etkileyebilir, bu da kişinin gelecekteki stresli durumlara verdiği tepkileri daha şiddetli hale getirebilir.


3. Biyolojik Faktörler


-Aile ve ikiz çalışmaları panik bozukluğun genetik yönünün oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Anksiyete bozuklukları arasında genetik geçişin en fazla görüldüğü bozukluk panik bozukluktur. Panik bozukluk hastalarının birinci ve ikinci derece akrabalarında görülme sıklığı 4 ile 10 kat arasındadır.


4. Bilinçdışı Korkular ve İçsel Çatışmalar


Panik bozukluğun kökeni, bilinçdışı korkular veya çözülmemiş içsel çatışmalar da olabilir. Bu tür duygular, kişinin farkında olmadan yaşadığı yoğun bir içsel stres yaratabilir. Bu durumda, vücut bu bilinçdışı tehdit algısına panik atakla tepki verebilir.


Panik Bozukluk Tedavisi:


-Panik Bozukluk tedavisi kişiye özel olarak belirlenir ve genellikle psikoterapi yöntemi olarak Bilişsel Davranışçı Terapi kullanılır. Gerektiğinde de ilaç tedavisi ile birlikte eş zamanlı bir süreç yürütülür. Ayrıca, nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri de panik atakları hafifletmeye oldukça yardımcı olur.


-Tedavinin en önemli diğer konusu ise ise kişiye ve yakınlarına panik ataklar sırasında hastaneye gidilmeye gerek olmadığını anlatmak ve bunun bir kalp krizi olmadığını fark ettirmektir. Bunun zihinde yaratılan bir alarm sistemi olduğu kişiye anlatılmalıdır.


-Dünya genelinde Panik Bozuklukta en verimli sonuçların alındığı Bilişsel Davranışçı Terapilerde; kişiye Panik Atak belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve hastanın bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.



Panik Bozuklukta Dikkat Edilmesi Gerekenler:


  • Panik Atak, ölüme, çıldırmaya ya da felç olmaya yol açan bir durum değildir.

  • Doktorunuz önermedikçe bu durumla baş etmek için sakinleştiriciler, tansiyon veya çarpıntı ilaçları kullanılmamalıdır.

  • Yalnızca doktorun önerdiği ilaç doktorun gözetiminde kullanılmalıdır ve gerektiğinde yine doktorun önerisiyle bırakılmalıdır.

  • Doktora danışılmadan tedavi kesilmemelidir.



    KLİNİK PSİKOLOG MELDA TOTİK

    psikologmeldatotik@gmail.com



Aktuelle Beiträge

Alle ansehen

BAĞLANMA

Comments


bottom of page